28 Mart 2012 Çarşamba

Tiyatro Ödülleri Ne Kadar Önemli?

Sanatın bütün dallarında çeşitli ödül mekanizmaları var. Bunların ortak amacı o sanat dalını tanıtmak, yüceltmek, o sanat dalı ürünlerinin manevi ve maddi pazarını hızlandırmak, sanatçıları yine manevi ve maddi olarak desteklemek, onları motive etmek.


Sinemada ödül mekanizması göreceli olarak daha sağlıklı çalışmakta. 


Birincisi daha yaygın bir ürün yelpazesini izlemek ve değerlendirmek mümkün. 

  • Ulusal film yarışmaları (İstanbul Film Festivali, Adana Altın Koza, Antalya Altın Portakal film festivalleri)
  • Avrupa Film Akademisi Ödülleri, 
  • APSA (Asia Pacific Screen Awards)
  • Birleşik Devletler Akademi Ödülleri (Oskar)
  • Ve sayısız film festivalleri (Cannes, Berlin, Venedik, Toronto v.b)
Yarışmanın dağıldığı ülkeyi veya ülkeleri içine alan, burada üretilmiş tüm filmlerin izlenebilme olanağının olduğu etkinliklerdir.
Sonuçta burada "en iyiler" listesine alınan yapıtların dışında kalanlar için dengesizlik söz konusu değil.

İkincisi, sinemada, bir filmin öne çıkmasına ve de daha çok seyircinin ilgisini çekmesine yarar bu festivaller, yarışmalar. Para ödülü olmasa bile bu yarışmalarda, dolaylı olarak hatırı sayılır derecede ekonomik bir kazanç sağlar ön sıralarda anılmak.

Üçüncüsü, festival düzenleme kurumlarının yürütücü kurulları göreceli ve de haklı olarak sabit kalır, ancak seçici kurullar her yıl yeni kişilerden oluşur. Böylece eğer yanlış bir şey yapılıyor diye düşünenler olursa, bunların yıllarca arka arkaya ümitsizliğe kapılmaları önlenmiş olur. 
Bu konuyu tiyatro için irdelerken orada işin başka türlü olduğunu göreceğiz.

Dördüncüsü, seçici kurul oluşturulurken katılacakların sinemadaki ilgi alanları, hangi tür sinemaya ilgi duydukları, sinema bilgisi geçmişleri, düşünmeyle ilgili sağlık düzeyleri incelenerek bu kurul içinde bir çeşitlilik sağlanmaya çaba gösterilir. Gösterilir ki sonuçlar sağlıklı tartışılsın, her kes bir ötekini ikna etsin, sonuçlara itiraz minimal düzeye indirilsin istenilir.

Beşincisi, bu yarışma ve festivaller bu etkinliklerin olduğu coğrafyaya maddi katkı sağlar.


TİYATRO ÖDÜLLERİ


Tiyatro oyunlarını değerlendirmek sinema filmlerini değerlendirmekten çok daha zor. Bunu "tiyatroyu anlamak zordur" şeklinde algılamayın sakın. Tiyatroyu bir taşıyıcı ortama alıp evinize götüremezsiniz, arka arkaya bir gün içerisinde üç tiyatro gösterisi yapamazsınız seçici kurul üyelerine. Tiyatroyu bir kargo şirketine verip de seçici kurulun evine de gönderemezsiniz. 
Bu nedenle tiyatro oyunu tiyatro salonunda görülmelidir.
Seçici kurul üyeleri deliler gibi bir şehirden diğerine dolaşıp Türkiye'de sahnelenen tüm oyunları da seyredemezler.


Elimizde kala kala İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de v.b.  bağımsız yürütülen tiyatro ödülleri kalır.
"Yılın En İyi Komedi Dalında Erkek Oyuncusu" ödülü deyince bu ne derece doğru bir saptama olur o zaman?
İstanbul'un en iyi kadın oyuncusuna Ankara'nın en iyi kadın oyuncusu gülmez mi? 


İstanbul'da yürütülen sayısı en fazla beşe varan önemli düzeyde sayabileceğimiz tiyatro ödül kurumu var. 
Afife Tiyatro Ödülleri, Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri, Lions Tiyatro Ödülleri, Tiyatro Dergisi Tiyatro Ödülleri v.b.
Bu ödül kurumlarında hep aynı kişiler döner dolaşırlar, seçici kurullarda görev alırlar.
Eskiden beri tiyatro adamı, tiyatro kadını, duayen, eleştirmen toplam yirmi, yirmi beşi geçmeyen kişi bu seçici kurullarda görev alır, bunları kimse de seçmez, "kendileri talip olmuşlardır bu görevlere". 
Seçici kurula demokratik bir hava katmak için ikinci bir seçici, ama bu kez her yıl değişebilen bir kurul yaratılır. Bunlara halk jürisi benzeri isimler verilir. Bu kurul sabit seçici kurulun üçe dörde indirdiği aday arasından bir tanesini seçer. Böylece hiç bir aday da hangi alavere-dalavereye kurban gittiğini anlamadan evinin yolunu tutar. Bir iki haftalık hayal dünyası sönmüştür.


Ülkemde başka şeylere önem verildiği kadar sanata, hele tiyatroya önem verilmediği için bu tip görevlere talip olanlara, sırf talip oldukları için saygıyla bakılır. Onların bu konudaki bilgileri, tecrübelerini sormak kimsenin aklına gelmez bile... 
"Yetmez mi, adamcağız, kadıncağız işini gücünü bırakıp bu sıkıcı işle uğraşmayı kabul etmiş, elini öperim" durumu...


Halbuki kalite kontrolünün pek yapılmadığı, yapılsa da fazla anlaşılmadığı bu tarz konularda sırf kontrol edemedikleri egolarını tatmin edebilmek için çalışmak isteyen o kadar çok yetkisiz, bilgisiz, güçsüz insan vardır ki. Onlar buraları çok severler.


Kontrol etmek, insanoğlunun bir şeyi veya başkalarını kendi güçsüzlüklerini örtbas etmek için yapmayı hayal ettiği bir şeydir. Bu nedenle çok kişi film yönetmeni, seçici kurul üyesi, müdür, başkan olmak ister. Bu yolda yaşam boyu çaba harcar.
Kimsenin pek de arzu etmediği bazı alanlarda bu kontrol gücünü elde etmek çok da zor değildir. Türkiye'de hiç bir şeyin olmadığı zamanlarda bu konularla uğraşmış olmak, dışarıda görüp burada taklit etmiş olmak, her şeyi bırakın bu konunun ilki olmak iktidarın başında bulunmak için yeterli bir puan olabilir bu yerlerde...


İşte tiyatromuzda ödül mekanizması bu zaafların ortasında kalmış çırpınmakta.


Her yıl aynı kişiler yalnız bir şehirdeki oyunları değerlendirmekte,
Aynı kişiler aynı tiyatroculara sempati, aynı tiyatro oyuncularına öfke duymakta.
Her yıl aynı kişiler yok sayılarak onlara "ceza verildiği" sanılmakta, onları "dize getirmek" için her yıl aynı müeyyideler uygulanmakta.
Her yıl benzer oyunlar, benzer tarzlar bir oradan, bir buradan, bir özelden, bir genç tiyatrodan alınarak "basında, yalnız bir dar kolonda haber olacak şekilde" sanatsever halkımızın bilgisine sunulmakta.


Şöyle başım dik, mutlu ve de gururlu bir şekilde:
"Bir ödül aldım, hem de bu denli saygın kişilerin elinden"
demeyi hep istemişimdir.
Ama olmadı... Ödül çok aldım, ama sırf bu yüzden sevinemedim o kadar...


Birisi bir dörtlük şeklinde anlatmaya çalışmış tüm bunları:



Bir tiyatro ödülü,
Gazetelerde birer dar ve kısa kolon, bir iki günlük ömrü olan...
Üç beş tebrik, o da ödül almış olanlardan...
Ne bir para, ne bir ün,
Bir heykelcik, taşınırken hele,  başına dert açanlardan...






2 yorum:

  1. Elinize ve aklınıza sağlık. Çok iyi tespitler içeren, pek çok noktasına katıldığım ve yararlandığım bir yazı.

    YanıtlaSil
  2. Şunu da belirtmek isterim ki tiyatro ödülleri ile ilgili olarak tiyatrocular da kendini eleştirmeli.Zira ödülleri abartan ve kendi sendikasını kuramadığı ve de kendi ödülünü yaratamadığı için başka ellere "düşmüş" olanlar da onlar.

    YanıtlaSil